Geçmiş bir dönemdeki mal sepeti tutarının enflasyon değişimine bağlı olarak, başka bir dönemde farklılık gösterdiği bilinmektedir. Bir malın değeri, enflasyona göre belirlendiği için yıllara ve hatta aylara göre değişim göstermektedir. Bu değişimi aşağıdaki enflasyon hesaplama aracı ile görebilirsiniz. Araçta yılları, ayları ve bir mal sepetinin Türk lirası değerini girip hesapla butonuna basarak değişimi öğrenebilirsiniz.
Kolay kayıt, hızlı işlem ve uzman analizlerle başarıya giden yolda lider adımı atın.
Sponsorlu | 2024/3Ç Kar/Zarar 39.98%/60.02%
Hemen Yatırıma BaşlaAçıklanma zamanı geldiği zaman nefesler tutularak beklenen verilerden birisi, kesinlikle enflasyondur. Çünkü ekonominin içinde bulunduğu durum hakkında birçok bilgiyi vermektedir. Yükselen bir enflasyon ait olduğu dönemde fiyatlar genel düzeyinin arttığına işaret ederken, paranın alım gücünün ne kadar azaldığını göstermektedir.
Şimdi enflasyon hakkında detaylı bilgilere ve hesaplama yöntemine göz atalım:
Fiyatlar genel düzeyinin sürekli olarak artması şeklinde tanımlanan enflasyon, bir ülkede belli bir mal ve hizmet sepetinin fiyatının sürekli olarak artış göstermesidir. Fiyatlar genel düzeyi diye tabir edilen ise piyasada alınıp satılan mal ve hizmetlerin belli bir dönemdeki ortalama fiyatlarıdır.
Enflasyondan bahsedebilmek için birkaç unsurun görülüyor olması gerekmektedir. Bunlardan birincisi, tek bir ürünün fiyatının değil, bir mal sepetinin fiyatının artmasıyla enflasyondan bahsedilebilir. Aynı şekilde fiyatın bir kereliğine artmasından değil, sürekli haline gelmiş bir artıştan söz edilmelidir. TÜİK tarafından belirlenen mal ve hizmet sepetinin fiyatı üzerinden yapılan değerlendirmeler sonucunda enflasyonun ne durumda olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.
Enflasyonu anlamanın en kolay yollarından birisi de şudur; 2007 yılında 200 gram ekmeğe 35 kuruş öderken, 2018 yılında 1 lira ödemeniz enflasyondur. Bu yıllar arasında enflasyon, paranın alım gücünü azaltmış ve aynı ekmeğe 35 kuruş yerine 1 liraya sahip olmanıza neden olmuştur.
Genel olarak hayat pahalılığı ve fiyat artışı ile birbirine karıştırılmaktadır. Hayat pahalılığı dediğimiz şey, bir yerde fiyatların başka bir yere göre daha yüksek olmasıdır. Fiyat artışı ise bir malın fiyatının artması veya genel olarak malların fiyatlarında bir kereliğine artış yaşanmasıdır. Anlaşılacağı üzere bu iki kavram ile enflasyon birbirinden farklı konulardır.
Bu kavramın en önemli özelliği; toplam mal ve hizmet arzının, toplam talebi karşılayamamasıdır. Bu durumda, malların fiyatlarında artış görülmeye ve sürekli hale gelmeye başlar. Dolayısıyla mal sepetinin fiyatında da sürekli bir artış gözlenerek enflasyona işaret eder.
Paranın alım gücünü azaltan enflasyon, istenmeyen ekonomik durumlardandır. Buna karşın negatif enflasyon olan deflasyon da istenmez. Merkez bankalarının hedefledikleri düzeyde enflasyon oranı bir ekonomi için en ideal durumdur.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na göre enflasyonun 4 temel nedeni bulunmaktadır. Bunlar; para arzı, talep, maliyet ve beklenti enflasyonu şeklindedir. Bu nedenleri şu şekilde anlatabiliriz:
Para arzının artmasıyla birlikte yatırım ve tüketim harcamaları artar. Fiyatlar üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşur. Sonucunda da yükselmiş TÜFE için gerekli zemin hazır hale gelir.
Talep enflasyonu ise satın alma gücünün fazla olduğu, piyasadaki ürünlerin ise az olduğu durumdur. Talebin arzdan fazla olduğu durum olarak da tanımlanabilir.
Maliyet (arz) enflasyonu, yüksek olan talebi karşılamak isteyen üreticiler üretim kapasitelerini artırmak için yeni yatırımlar yaparlar. Yatırımların beraberinde getirdiği yeni maliyetler nedeniyle fiyatlar artırılır. Sonucunda da talep ile oluşan sebep maliyet enflasyonunu beraberinde getirmiş olur.
Türkiye’deki enflasyon sorunu genel olarak maliyet enflasyonudur. Sektörlerdeki üretimin tamamen veya kısmen ithal ürünlere bağlı olması, maliyetleri anormal şekilde artırmıştır. Dolayısıyla döviz kurlarında görülen yükselişle birlikte enflasyon sorunu ortaya çıkmaktadır.
Beklenti enflasyonu ise ekonomide bir sonraki dönem fiyatlar genel düzeyinin artacağı beklentisi ile fiyatların artması sonucunda oluşur. Bu beklentilere göre hareket eden üreticiler, fiyatları artırır ve zam yaparlar. Sonucunda yine enflasyona neden olurlar.
Enflasyon hesaplamasında 2 farklı endeks kullanılmaktadır. Bunlar üretici ve tüketici fiyat endeksleridir. Üretici fiyatları aşamasında derlenen fiyatlarla hesaplanan endekse üretici fiyat endeksi (ÜFE) denir. TÜFE ise tüketiciye nihai satış aşamasında derlenen fiyatlarla hesaplanan endekstir.
TÜFE’de enflasyon, mal ve hizmetlerden oluşan bir sepetin aydan aya fiyatındaki değişimin ölçülmesi ile hesaplanmaktadır. Bu sepet, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından oluşturulmuştur. TÜİK, mevcut mal sepeti 407 ürün kategorisinde yer alan 895 adet ürün çeşidinin fiyatını, 28 bin civarındaki işyeri ve 4200’den fazla konuttan her ay toplamaktadır. Ay içinde fiyatları 4 kez toplayan TÜİK, her ayın 25’inden sonraki fiyat artışını bir sonraki aya ekler. Her ayın başında ise enflasyon rakamları açıklanır.
ÜFE ise aylık ve yıllık rakamın belirlenmesinde kullanılır. Referans alınan dönemde ülke ekonomisinde üretimi yapılan ve yurt içine satışa konu olan ürünlerin, üretici fiyatlarını zaman içinde karşılaştırır ve ölçer. Bu da üretici enflasyonunu verir.
Bilinmesi gereken bir diğer enflasyon hesabı ise çekirdek olarak anılandır. Para politikasının fiyat istikrarını ne kadar etkilediğini daha yakından izlemek için bazı mal ve hizmet gruplarının dönemsellik ve mevsimsellik etkilerinden arındırılması ile oluşturulmaktadır. Mesela ham petrol fiyatlarındaki ani artış, enerji fiyatlarını etkileyebilir. Bu nedenle çekirdek enflasyon hesaplaması yapılır.
Sponsorlu | 2024/3Ç Kar/Zarar 39.98%/60.02%
Hemen Yatırıma BaşlaBu hafta küresel piyasalar tarafından beklenen başlıca veri olan ABD'nin Eylül ayı enflasyon rakamları açıklandı. Enflasyon rakamlarına dair ayrıntılı veriler haberde...
Altın fiyatlarında görülen rekor yükselişler sonrasında çeyrek bazında 8 yılın en yüksek getirisi kaydedildi. İşte altının kazanç yolculuğu:
TÜİK tarafından açıklanan rapora göre işsizlik Ağustos’ta yüzde 8,5 seviyesine geriledi. Detaylar şöyle...
30 Eylül itibarıyla 2024/2. çeyrek finansal sonuçları tamamlandı. İkinci çeyrekte reel ve nominal büyüme sağlamasıyla dikkat çeken isimler açıklandı.